Pakistan’dan Hindistan’a: Su bizim kırmızı çizgimizdir

Pakistan Savunma Bakanı Khawaja Muhammed Asıf, Cammu Keşmir’de yaşanan kanlı hücumun akabinde Hindistan’la yükselen tansiyona ait değerli açıklamalarda bulundu. Pakistan merkezli Samaa TV’ye konuşan Asıf, ülkesinin “her türlü senaryoya hazırlıklı olduğunu” vurgulayarak, ulusal güvenliğe yönelebilecek tehditlere karşı “tam güçle karşılık vereceklerini” söyledi.

“GELECEKTEKİ SAVAŞLARIN TEMEL NEDENİ SU OLACAK”

Özellikle “İndus Suları Anlaşması” üzerinden Yeni Delhi’ye net bir ikaz gönderen Asıf, Hindistan’ın su akışını engelleyecek adımlar atmasının kabul edilemez olduğunu tabir etti. “Su bizim için bir kırmızı çizgidir. Gelecekteki savaşların temel nedeni su olacak” diyerek, mümkün bir ihlalin çatışma tabanını hazırlayabileceğine dikkat çekti.

“MİSLİYLE KARŞILIK VERİRİZ”

Savunma Bakanı, Pakistan ile Hindistan ortasında Keşmir’deki Fiili Denetim Hattı’nda (LoC) yaşanabilecek bir çatışmanın sonla sonlu kalmayabileceği ikazında da bulundu: “Eğer savaş başlarsa, bunun hudutlarını kimse belirleyemez.”

Asıf, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’ye de sert sözlerle yüklendi. İsrail Başbakanı Netanyahu’nun agresif siyasetlerini örnek göstererek, Modi’nin de emsal sorumsuz adımlar atması halinde Pakistan’ın buna “tarihin unutmayacağı biçimde karşılık vereceğini” belirtti.

Pakistanlı Bakan, daha önce de Hindistan’ın, askıya aldığı İndus Suları Anlaşması’nı ihlal ederek ırmaklar üzerinde baraj ve gibisi yapılar inşa etmesi halinde “misliyle karşılık verileceği” ihtarını yapmıştı.

CAMMU KEŞMİR’DE KANLI HÜCUM VE DİPLOMATİK KRİZ

22 Nisan’da Hindistan denetimindeki Cammu Keşmir’in Pahalgam bölgesinde turistlere yönelik gerçekleştirilen silahlı taarruzda 26 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi de yaralanmıştı. Yeni Delhi idaresi, saldırganların Pakistan’dan geldiğini öne sürerek, İslamabad’a karşı bir dizi sert tedbir almıştı.

Hindistan, İndus Suları Anlaşması’nı askıya alarak Pakistan’a su akışını durdurma sinyali vermiş; ayrıyeten ülkedeki Pakistanlı diplomatların hudut dışı edilmesini ve vize süreçlerinin iptalini kararlaştırmıştı.

İslamabad idaresi ise suçlamaları reddetmiş ve karşı atak olarak Hindistan’la tüm ticari münasebetleri askıya almış, hava alanını kapatmış ve diplomatik işçi sayısına kısıtlama getirmişti. Ayrıyeten, İndus Irmağı üzerindeki her türlü tek taraflı müdahaleyi “savaş nedeni” sayacağını ilan etmişti.